2 Temmuz 2013 Salı

DENEME

DENEME
          Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde, kesin  yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini anlattığı yazı türüne deneme denir.
-İnsanı ilgilendiren her şey (yaşam, ölüm, aşk, sanat, ahlak, siyaset, bilim….) deneme konusu olabilir.Başka deyişle bu türde konu sınırlaması yoktur.
-Denemeci işlediği konuyla ilgili olarak kimi gerçekleri okura iletmek, aktarmak ister; fakat bunu bilimsel bir asık suratlılıkla değil, eğlendirici, etkileyici bir hava içinde yapar.Denemeci bilgiççe bir tutum takınmaz; okuyucu ile sıcak bir iletişime girer.
-Deneme yazarı, yazısını konuşma havası içinde yazar.Sanki karşısında birisi varmış da onunla konuşuyormuş, dertleşiyormuş gibi bir tavır takınır.
-Deneme, makalede olduğu gibi öne sürülen bir görüşü, bir düşünceyi kesin ve değişmez bir sonuca bağlamazBöyle bir tutumun denemenin doğasına da aykırıdır zaten…Denemenin inandırıcılığı kanıtlardan, belgelerden değil; anlatımındaki içtenlikten, senli benlilik gelir.
-Deneme yazarı konusunu işlerken bir düşünceden diğerine sıçrayıverir.Makalede olduğu gibi bir düşünsel düzenin katı kalıpları içine hapsolup kalmaz denemeci.
-Montaigne’in izinden yürüyen denemeciler bu türü “ben’in ülkesi” olarak tanımlamışlardır.Çünkü deneme yazarı, her olaya, her duruma “ben”i açısından bakmaktadır.
Deneme Türünün Önemli Yazarları:
          Deneme türünün en eski örneklerini (“deneme” terimi kullanılmadan önce) Yunan ve Latin edebiyatlarında görmek mümkündür.Ancak Batı edebiyatında bu türün kurucusu olarak Fransız sanatçı Montaigne (1533-1591) kabul edilir.İngiliz edebiyatında bu türün öncüsü Bacon (1561-1626)dır.Bacon, felsefi denemeleriyle tanınmış bir sanatçıdır.”Deneme” türü, adını ve kesin biçimini 16.yüzyılın ikinci yarısında almıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder