ŞİİR
Edebiyat
türlerinin en eski şiirdir.Diğer türlerin tümü şiirin toprağında boy atıp
gelişmiştir.Yazının bulunuşundan önceki dönemlerde sanat alanında şiir çok
etkilibir tür olmuştur.
Bugüne dek
şiirin birbirinden farklı birçok tanımı yapılmıştır.Bu tanımlamalar çağdan
çağa, kişiden kişiye değişmiş; kesin bir tanıma ulaşılmamıştır.Bu durum bir
bakıma doğal sayılmalıdır; çünkü şiir ”öznel” nitelikleri ağır basan bir
türdür.Denebilir ki yeryüzünde ne kadar şair varsa,o kadar da şiir anlayışı vardır.
Ahmet Haşim,
şiiri ”nesre çevrilmesi mümkün olmayan nazım” olarak tanımlar.R.M Rilke ,”Tek
bir dize yazmak için birçok şehri, nesneyi ve insanı görmüş olmak, hayvanları
tanımak, kuşların nasıl uçtuğunu duymak ve sabahları çiçeklerin açılırken nasıl
titrediğini öğrenmek gerekir.” Der.Cahit Sıtkı’ya göre ise şiir,sözcüklerle güzel şekiller kurmak
sanatı” dır.
Konularına Göre Şiir Türleri
Batı edebiyatında, eski Yunan
ve Latin edebiyatlarından alınan klasik sınıflamaya uyularak şiir beş türe
ayrılır.
1-Lirik şiir
2-Epik şiir
3- Pastoral şiir
4- Didaktik şiir
5-Dramatik şiir
Şimdi şiir türlerin örnekleriyle açıklayalım.
1-LİRİK ŞİİR
Duygu ve düşünceleri çoşkulu bir dille anlatan şiirlere lirik şiir
denir.Eski Yunan edebiyatında şairler şiirlerini “Lyra”(lir) denilen bir sazla
söyledikleri için bu tür şiirlere “lirik” denmiştir.
Lirik
şiir,dünya edebiyatında en çok işlenen ve sevilen şiir türüdür.Lirik şiirler
insan yüreğine seslenen, okunduğunda insanı duygulandıran, çoşkulandıran
şiirlerdir.Batı edebiyatında Rönesans devri şairlerinin (Petrerca,Ronsard..)
daha sonrada ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik şairlerin
(Lamartine,Hugo,Goethe,Schiller…) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren
şiirleri bu türün başarılı örnekleridir.Bizde ise hem Halk hem de Divan
şiirinde birçok şair lirik şiirler yazmıştır.Yunus
Emre,Karacaoğlan,Fuzuli,Nedim… gibi şairler bu alanda güzel şiirleri vardır.
Liril Şiir Örnekleri
Ne zaman
seni düşünsem
Bir ceylan
su içmeye iner
Çayırları
büyürken görürüm
Her akşam
seninle
Yeşil zeytin
tanesi
Bir parça
mavi deniz
Alır beni
Seni
düşündükçe
Gül
dikiyorum elimin dediği yere
Atlara su
veriyorum
Daha bir
seviyorum dağları
(İlhan BERK)
Acep şu
yerden var m’ola
Şöyle garip
bencileyin
Bağrı başlı
gözü yaşlı
Şöyle garip
bencileyin
(Yunus
EMRE)
Senelerce,
senelerce evveldi;
Bir
deniz ülkesinde
Yaşayan bir
kız vardı bileceksiniz
İsmi
Annabel Lee
Hiçbir şey
düşünmezdi sevilmekten
Sevmekten
başka beni (E.
Allen Poe)
Yalnızlık
bir yağmura benzer
Yükselir
akşamlara denizlerden;
Uzak, ıssız
ovalardan eser,
Ağar gider
göklere, her zaman göklerdedir
Ve kentin
üstüne göklerden düşer.
(R.M.RİLKE)
Karadutum,
çatal karam,çingenem
Ağaç isem
dalımsın salkım saçak
Petek isem
balımsın, oğulum
Günahımsın,vebalimsin
Dili mercan,
dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir
can koyduğum,
Gökte
ararken yerde bulduğum
Karadutum,çatal karam, çingenem
Daha nem
olacaktın bi tanem?
(B.Rahmi EYÜBOĞLU)
2-EPİK ŞİİR
“Epik” sözcüğü, Yunancada
“destan” anlamındaki “epope”den gelmektedir.Yazınınbulunuşundan önceki
dönemlerde ulusların hayatında derin izler bırakan tarihsel olayları dile
getiren destanlar epik şiir sayılır.Epik şiirlerde yiğitlik,
kahramanlık,savaş…. temaları işlenir.
Her epope
(destan) ya da epik şiirde tarihsel bir gerçek vardır.Epik şiir bu gerçekten
kaynaklanır.Ozanın ya dayaratıcının düş gücüyle bu gerçek genişletilip zenginleştirilir.Sözgelimi
epik şiirin en önemli örneklerinden sayılan Yunan destanı İliada’nın çekirdeği
Troia Savaşlarıdır.Ancak bu savaşlar, destanda nesnel biçiminde anlatılmaz;
Homeros’un engin ve renkli düş gücüyle yansıtılır.
Epik Şiir Örnekleri:
Durduk,süngü takmış kafir ayakta
Bizde süngü
yok
Bir hayret
kızıllığı akardı üstümüzden
Dehşetten
daha çok
Durduk,
süngüsü düşmanın pırıl pırıl,
Önümüze
çıktı bir gündüz ,bir gece
Korku değil haşa
Bir büyük
düşünce.
(F.Hüsnü DAĞLARCA)
İkisi de
zırhlarını giyinmiştiler.
Çıktı biri
bir kalabalıktan, biri bir kalabalıktan
Troialılarla Akhalar arasında yer aldılar
Korkunçtu
bakışları ikisinin de
Onları böyle
görünce bir şaşkınlıktır aldı
Atları iyi
süren Troialılarla Akhaları
Ölçülen
alanda karşı karşıy geldiler
Öfkeyle
savurdular kargılarını.
(Homeros,İliada destanından)
Tokuş içre
uruştum
Savaş içinde vuruştum
Uluğ birle karıştım
Ulularla bir oldum
Töküz atın
yarıştım
İyi koşan at ile yarıştım
Aydım : Emdi
al Utar! Dedim: İşte al
Utar!
(Alp Er Tunga destanından)
3-PASTORAL ŞİİR
Çoban ve kır
yaşamını, doğa güzelliklerini anlatan şiirlere pastoral şiir denir.Pastoral şiirlerin her türlü süsten,
yapmacılıktan, gösteriş ve söz oyunlarından uzak bir yapısı vardır.Bunlara
bukolik şiir (çoban şiiri) de denir.
Pastoral şiirin iki
biçimi vardır:
İdil: Bir ozanın
ya da çobanın ağzından yazılıp kır yaşamının çekiciliğini, güzelliğini anlatan,
çobanıl aşkı yansıtan kısa şiirlerevdenir.
Eglog: Birkaç çobanın
karşılıklı konuşmaları yoluyla oluşturulan,aşk,kır yaşamıüzerine duygu ve
düşüncelerini yansıtan pastoral şiirlere denir.Egloglar bir olay üzerine
kurulur.Bu yönden küçük bir piyesi andırır.
Pastoral
şiirin kurucusu ve ilk büyük temsilcisi eski Yunan edebiyatında Theokritos, ikinci büyük temsilcisi
Latin edebiyatında Virgilius’tur.
Türk
edebiyatında doğa ve kır güzelliklerini öven bazı halk şiirleri
dışında,pastoral şiir yazılmamıştır.Bu alanda ilk örneği Abdulhak Hamit Tarhan
“Sahra” adlı eseriyle vermiştir.
Günümüzde
terimsel anlamıyla pastoral şiir yazılmamaktadır.Ancak pastoral şiire özgü köy
ve kır yaşamından,bu yaşama yönelik ögeleri içeren şiirleri de pastoral şiir
olarak niteliyoruz.
Pastoral Şiir Örnekleri:
Avludan geçtiğini gördü
gelinin
Suya
gidiyordu öğle güneşinde
Ardında
bebesi yalınayak
Geride
karabaş
Tozlu yoldan
Söğütlerin
oradaki çeşmeye
Yalağında
bulutlar yıkanan çeşmeye
(Oktay RIFAT)
Güzel
çoban,bir içim,bir yudum su testinden;
Bugün sıcak
yine pek,sanki ortalık yanıyor!
Güzel
çocuk,senin olsun hayatın istersen;
Niçin gözüm
sana baktıkça böyle yaşlanıyor?
Güzel
çoban,ne kadar tatlı söylüyorsun sen;
Yalanda olsa
içim doğru söyledin sanıyor!
(Tevfik FİKRET)
Yer ve gök
bu akşam yayla dumanı
Sürüler,çemenler,sarı çiçekler
Beyaz
kar,yeşil çam yayla dumanı!
(Ö.Bedrettin UŞAKLI)
4-DİDAKTİK ŞİİR
Bilim,sanat,felsefe,ahlak,din…gibi alanlarda yazılan ve birtakım
kuralları,ilkeleri öğretmeyi amaçlayan şiirlere didaktik şiir denir.Eski çağlarda ozanların eğitici,öğretici
kişiler olduğu kabul ediliyordu.Eski Yunan edebiyatında Hesiodos bu türün ilk örneklerini veren
kişidir.Hesiodos, “İşler ve Günler”adlı eserinde ahlak,tarım ve gemicilik üzerine bilgiler
vermiştir.
Türk
edebiyatında da şiire örnek olabilecek bir çok eserler vardır.Yusuf Has
Hacib’in Kutadgu Bilig’i, Aşık Paşa’nın Türklere tasavvufu öğretmek için
yazdığı Garipname’si,Nabi’nin oğluna devrin yaşayış ve geleneklerini ,İslam
ahlakını öğretmek için yazdığı Hayriyyeadlı mesnevisi didaktik eser
örnekleridir.Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatında da Ziya Paşa,Tevfik
Fikret,Mehmet Akif gibi sanatçılar bu yolda önemli eserler vermiştir.
Uyarı: Didaktik şiir akla
seslenen bir tür olduğu için bilim sanat,ahlak…kurallrını öğretme dışında,
duyguya değil akla dayanan başka şiir dallarını da içine alır.Bu bağlamda “satirik” olarak da bilinen hiciv /yergi
şiirleri de didaktik şiir sayılır.Yine fabl,manzum,öykü ve manzum mektup
türleri didaktik şiir kapsamındadır.
Didaktik Şiir Örnekleri:
İki sapan yap kendin evindev
Biri paçasız
olsun,biri paçalı
Biri
kırılırsa ötekine koşarsın öküzleri
Dingil için
defne ve karaağaç iyidir;
En az onlar
kurtlanır.
Güçlü biri
çift öküz bul dokuz yaşlarında
Bu yaş,
öküzlerin delikanlılık çağıdır
İşe en
elverişli oldukları çağ
Çift
sürürlerken kavgaya tutuşmaz
Sapanı kırıp
işi yarım bırakmazlar
(Hesiodos,”İşler ve Güçler”den)
Şunlar ki
çoktur malları
Gör nice
oldu halleri
Sonucu bir
gömlek imiş
Anın da
yoktur yenleri
(Yunus EMRE)
Güzel dil
Türkçe bize
Başka dil
gece bize
İstanbul
konuşması
En saf,en ince bize
Yeni sözler
gerekse
Bundan da uy
herkese
Halkın söz
yaratmada
Yollarını
benimse
(Ziya GÖKALP)
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Bilmem ki
ölüm var mıdır ondan daha alçak!
Ey dipdiri
meyyit: “İki el bir baş içindir.”
Davransana
eller de senin,baş da senedir.
Ye’s öyle
bataktır ki düşersin, boğulursun
Ümide sarıl
sımsıkı,seyret ne olursun!
(M.Akif ERSOY)
5- DRAMATİK ŞİİR
İnsan
yaşamının değişik boyutlarını,tutku,özlem,istek,kaygı ve korkularını gerçeğe
uygun biçimde eyleme dönüştererek veren şiirlere dramatik şiir denir.Dramatik şiir bir yönüyle Epik şiirle
kesişir.Kimi edebiyat kuramcılarına göre dramatik şiir,epik şiirden doğumuş
tiyatroyu oluşturmuştur.
Dramatik şiirde olaylar gelişimiyle
birlikte öyküleştirilir;şiirsel söyleyiş içinde insan yaşamı eyleme
dönüştürülür.Manzum yazılmış tiyatrolar (tragedyalar,komedyalar ve dramlar)
dramatik şiir örnekleridir.Dramatik şiirler,tiyatro türlerinde konuşma yerine
kullanılırlar.
Eski Yunan
edebiyatında Aishylos,Sophokles, Euripidies,Aristophanes manzum tiyatrolarıyla
tanınmıştır.Türk edebiyatında dramatik şiire örne olabilecek eserler veren
başlıca kişiler ise Namık Kemal,Abdülhak Hamit Tarhan,Faruk Nafız Çamlıbel gibi
sanatçılardır.
Dramatik Şiir Örnekleri:
Aristophanes ,
“Eşekarıları” adlı eserini yozlaşan adalet mekanizmasını ve onu yozlaştıran
Kleon’u yermek için yazmış: siyaset adamlarına alet olan satılmış
yargıçlar,yurttaşları arı gibi soktukları için onları eşekarılarına
benzetmiştir.
Eski
Atina’da meslekten yargıç, savcı ve avukat yoktu.Gönüllü yurttaşlar
mahkemelerde görev alırdı.Philokleon adında bir ihtiyar, yargıç olma tutkusuna
kapılır.Oğlu Bdelykleon, babasını bu huyundan vazgeçirmek için onu eve
kapatır.Öteki yargıçlar Philokleon’u da alıp mahkemeye gitmek üzere,
eşekarıları kılığında, sabahleyin erkenden gelirler.Aşağıdaki parçada koro
(yargıçlar) ile Philokleon arasındaki diyalogdan bir bölüm verilmiştir.
Philokleon
Dostlar çoktan
duydum sesinizi
Ama çıkıp
gelemem ardınızdan
Bırakmıyorlar beni mahkemeye
Gidip yargı
vermeye
Canlara
kıymaya bırakmıyolar
Koro:
Kimmiş o?Söyle dostlarına
Kimmiş seni
eve kapayan
Philokleon:
Kendi
oğlum.Ama duymasın sakın
Şurda yatmış
uyuyor,
Alçak sesle
konuşsun.
Koro:
Niçin yapıyor bunu?
Oğlun ne
ister senden?
Philokleon:
“Yargıç olma,can
yakma” diyor
Sözünü
dinlersem
Kuş sütüyle
besleyecekmiş beni
İstemem
eksik olsun kuş sütü.
(Aristophanes)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder