26 Haziran 2013 Çarşamba

ÖYKÜ VE TÜRLERİ

ÖYKÜ
          Bugüne kadar öykünün değişik tanımları yapılmıştır.Bunlardan en yaygını, ”olmuş ya da olması mümkün olayları anlatan kısa yazı” biçiminde yapılmış olanıdır.Kimileri de öyküyü “insan yaşamından gerçeğe uygun kesitler sunan,bunu yere,zamana bağlayarak yapan bir yazı türü” olarak tanımlamıştır.
          Öyküde ele alınan kişiler çoğu zaman yaşamlarının belli ve kısa bir anı içinde izlenir; karakterlerinin yalnız bir yüzü üzerinde durulur; ayrıntılara girilmez.
          Öykü türünün kuruyucusu İtalyan sanatçı Boccacio (1313-1373)’dur.Fransız edebiyatında Maupassant (1850-1893), Rus edebiyatında Çehov(1860-1904), Amerikan edebiyatında O’Henry (1862-1910) öykü türünün ustalarıdır.
Öykünün Ögeleri:
          Öykünün dokusu içinde yer alan ögeler dört öbekte toplanailir.
a)Anlatıcı:Anlatıcı (yazar), hikayeyi çeşitli bakış açılarına göre anlatabilir.Hikayedeki olaylar, şahıslar, şahısların düşünceleri,mekan belli bir bakış açısı içinde sunulur.Anlatmaya dayalı metinlerde üç türlü bakış açısından söz edilebilir:
1-)Hakim (İlahi-Tanrısal)Bakış Açısı:
          Hakim bakış açısı, üçüncü tekil kişi ağzından yapılır.Bu, her şeyi bilen bir anlatıcının bakış açısıdır.Anlatıcı, olayları anlatır, istediği yerleri özetler, kahramanların geçmişini, psikojilerini, ne düşündüklerini ve ne yapacaklarını bilir.Anlatıcı, her zaman kahramanlardan daha çok şey bilir.
2-)Kahraman Anlatıcının Bakış Açısı:
          Anlatıcı, hikayenin bir kahramanıdır.Hikayeyi bize kendi bakış açısından anlatır.Anlatıcı, kahramanla eşit bilgiye sahiptir.Bu bakış açısı, okuyucuda gerçeklik duygusu oluşturmayı amaçlar.Kahraman anlatıcının bakış açısında “ben” ya da “biz”li bir anlatım söz konusudur.
3-)Gözlemci Anlatıcının Bakış Açısı:
          Anlatıcı, gördüklerini anlatan bir şahit konumundadır.Bu durumda anlatıcı, kahramanlardan daha az şey bilir.Görünüşte tarafsız olan bir şahit gibi (bir kamera sessizliğiyle) olup biteni anlatır.Olayları,bir kamera gibi okuyucuya sadece yansıtır,fakat kahramanların ne düşündüklerini bilmez.Anlatım,üçüncü tekil ağzından yapılır.
b)Olay ve Durum:Yazarın öyküde anlattıklarına olay ve durum denir.İnsan yaşamıyla ilgili her konu bir olaydır.Öyküde her olay, insanın eylem dönüşmüş tutkuları, özlemleri, düşleri ve istekleridir.Öyküde her olay giderek bir soruna dönüşür; yazar okuyucunun ilgisini bu sorun üzerinde odaklaştırmaya çalışır.
c)Kişi ve Karakter:Yazınsal ürünlerin temel amacı insanı anlatmaktır.Bu yüzden insansız bir öykü düşünülemez.Öykü kişileri genellikle tek boyutlu olarak ele alınır; kişilik özelliklerine ayrıntılı olarak değinilmez.
d)Yer ve Zaman:Öyküdeki olaylar belli bir yerde ve zamanda geçer. Olay ve durum, yer ve zaman ögesinden bağımsız düşünülemez.Olay değiştikçe yer ve zaman da değişmeler olur.

Öykü Türleri
          Öyküler çeşitli açılardan sınıflandırılabilir.Öyküyü oluşturan ögelerin düzenlenişiyönünden öyküler iki türlüdür:
1)Olay Öyküsü:Bu tür öyküde yazar okuyucuyu “çarpıcı” bir olayla öyküye bağlamaya çalışır.Öykücü,giriş, gelişme ve sonuç bölümleri içinde olayı aktarır; önce gerilimi arttırır, sonra düşürür.
          Olay öyküsünün dünya edebiyatındaki  öncüsü Fransız sanatçı Maupassant ‘tır.Bizim edebiyatımızda olay öyküsünün önde gelen bazı sanatçıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Y.Kadri Karaosmanoğlu,Sabahattin Ali vb…
2)Durum/Kesit Öyküsü:Bu tür öyküde yazar, ya yaşamdan okuyucuya bir kesit sunar ya da bir insanlık durumunu belli bir ortam içinde aktarır. Kesit öyküsünde “olay” ın ve “gerilim”in yerini belli bir ortamdan kaynaklanan izlenimler, çağrışımlar almıştır. Konular günlük yaşamın içinden gelişi güzel çıkarılır.Sıradan insanlar kendi ortamı içinde, değişik açılardan yansıtılır.Bu tür öykülerde serim, düğüm, çözüm gibi bölümlere rastlanmaz.
          Durum / kesit öyküsünün dünya edebiyatındaki öncüsü, ünlü Rus sanatçı A.Çehov’dur.Bizim edebiyatımızda Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal gibi sanatçılar bu türün başarılı örneklerini vermiştir.
          Günümüzde olay öyküsünün sınırları iyice daralmış, durum ve kesit öyküsü ağırlık kazanmıştır.Her öyküyü “olay” ya da “kesit” öyküsü diye nitelemek her zaman doğru olmaz; çünkü kimi öykülerde iki türün nitelikleri de bulunabilmektedir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder