ÖYKÜ
Bugüne kadar
öykünün değişik tanımları yapılmıştır.Bunlardan en yaygını, ”olmuş ya da olması
mümkün olayları anlatan kısa yazı” biçiminde yapılmış olanıdır.Kimileri de
öyküyü “insan yaşamından gerçeğe uygun kesitler sunan,bunu yere,zamana
bağlayarak yapan bir yazı türü” olarak tanımlamıştır.
Öyküde ele
alınan kişiler çoğu zaman yaşamlarının belli ve kısa bir anı içinde izlenir;
karakterlerinin yalnız bir yüzü üzerinde durulur; ayrıntılara girilmez.
Öykü türünün
kuruyucusu İtalyan sanatçı Boccacio (1313-1373)’dur.Fransız
edebiyatında Maupassant (1850-1893), Rus edebiyatında Çehov(1860-1904),
Amerikan edebiyatında O’Henry (1862-1910) öykü türünün ustalarıdır.
Öykünün Ögeleri:
Öykünün dokusu içinde yer
alan ögeler dört öbekte toplanailir.
a)Anlatıcı:Anlatıcı (yazar), hikayeyi çeşitli
bakış açılarına göre anlatabilir.Hikayedeki olaylar, şahıslar, şahısların
düşünceleri,mekan belli bir bakış açısı içinde sunulur.Anlatmaya dayalı
metinlerde üç türlü bakış açısından söz edilebilir:
1-)Hakim (İlahi-Tanrısal)Bakış
Açısı:
Hakim bakış açısı, üçüncü tekil
kişi ağzından yapılır.Bu, her şeyi bilen bir anlatıcının bakış
açısıdır.Anlatıcı, olayları anlatır, istediği yerleri özetler, kahramanların
geçmişini, psikojilerini, ne düşündüklerini ve ne yapacaklarını bilir.Anlatıcı,
her zaman kahramanlardan daha çok şey bilir.
2-)Kahraman
Anlatıcının Bakış Açısı:
Anlatıcı, hikayenin bir
kahramanıdır.Hikayeyi bize kendi bakış açısından anlatır.Anlatıcı, kahramanla
eşit bilgiye sahiptir.Bu bakış açısı, okuyucuda gerçeklik duygusu oluşturmayı
amaçlar.Kahraman anlatıcının bakış açısında “ben” ya da “biz”li bir anlatım söz
konusudur.
3-)Gözlemci
Anlatıcının Bakış Açısı:
Anlatıcı, gördüklerini anlatan
bir şahit konumundadır.Bu durumda anlatıcı, kahramanlardan daha az şey
bilir.Görünüşte tarafsız olan bir şahit gibi (bir kamera sessizliğiyle) olup
biteni anlatır.Olayları,bir kamera gibi okuyucuya sadece yansıtır,fakat
kahramanların ne düşündüklerini bilmez.Anlatım,üçüncü tekil ağzından yapılır.
b)Olay ve Durum:Yazarın öyküde anlattıklarına olay
ve durum denir.İnsan yaşamıyla ilgili her konu bir olaydır.Öyküde her olay,
insanın eylem dönüşmüş tutkuları, özlemleri, düşleri ve istekleridir.Öyküde her
olay giderek bir soruna dönüşür; yazar okuyucunun ilgisini bu sorun üzerinde
odaklaştırmaya çalışır.
c)Kişi ve Karakter:Yazınsal ürünlerin temel amacı
insanı anlatmaktır.Bu yüzden insansız bir öykü düşünülemez.Öykü kişileri
genellikle tek boyutlu olarak ele alınır; kişilik özelliklerine ayrıntılı
olarak değinilmez.
d)Yer ve Zaman:Öyküdeki olaylar belli bir yerde ve
zamanda geçer. Olay ve durum, yer ve zaman ögesinden bağımsız düşünülemez.Olay
değiştikçe yer ve zaman da değişmeler olur.
Öykü Türleri
Öyküler çeşitli açılardan
sınıflandırılabilir.Öyküyü oluşturan ögelerin düzenlenişiyönünden öyküler iki
türlüdür:
1)Olay Öyküsü:Bu
tür öyküde yazar okuyucuyu “çarpıcı” bir olayla öyküye bağlamaya
çalışır.Öykücü,giriş, gelişme ve sonuç bölümleri içinde olayı aktarır; önce
gerilimi arttırır, sonra düşürür.
Olay
öyküsünün dünya edebiyatındaki öncüsü
Fransız sanatçı Maupassant ‘tır.Bizim
edebiyatımızda olay öyküsünün önde gelen bazı sanatçıları şunlardır: Ömer
Seyfettin, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Y.Kadri Karaosmanoğlu,Sabahattin
Ali vb…
2)Durum/Kesit Öyküsü:Bu
tür öyküde yazar, ya yaşamdan okuyucuya bir kesit sunar ya da bir insanlık durumunu
belli bir ortam içinde aktarır. Kesit öyküsünde “olay” ın ve “gerilim”in yerini
belli bir ortamdan kaynaklanan izlenimler, çağrışımlar almıştır. Konular günlük
yaşamın içinden gelişi güzel çıkarılır.Sıradan insanlar kendi ortamı içinde,
değişik açılardan yansıtılır.Bu tür öykülerde serim, düğüm, çözüm gibi
bölümlere rastlanmaz.
Durum /
kesit öyküsünün dünya edebiyatındaki öncüsü, ünlü Rus sanatçı A.Çehov’dur.Bizim edebiyatımızda Sait
Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal gibi sanatçılar bu türün başarılı
örneklerini vermiştir.
Günümüzde
olay öyküsünün sınırları iyice daralmış, durum ve kesit öyküsü ağırlık kazanmıştır.Her
öyküyü “olay” ya da “kesit” öyküsü diye nitelemek her zaman doğru olmaz; çünkü
kimi öykülerde iki türün nitelikleri de bulunabilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder